ALLAH dostları
EVLİYAULLAH
Veli; dost, sevgili, ermiş gibi mânâlara gelir. Evliyâullah kelimesi ise Allah-u Teâlâ'ya dost olanları ifade etmektedir.
Saîd bin Cübeyr -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimize evliyâullahın kimler olduğu sorulduğunda şöyle buyurmuştur:
"Onlar öyle kimselerdir ki görüldüklerinde Allah zikrolunur, onları gören Allah'ı hatırlar." (Câmiüs-sağîr)
Bu Hadis-i şerife göre Allah dostlarının sîret ve halleri Allah-u Teâlâ'yı akla getirir. Çünkü onlarda edep, haya, huzur, huşu ve tevazu alâmetleri dikkati çeker. "Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır." (Fetih: 29) âyet-i kerime'si bu hususa işaret eder.
Allah-u Teâlâ veli kulları hakkında: "İyi bilin ki, Allah'ın veli kulları için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklar." buyuruyor. (Yunus: 62) Allah korkusu her korkuyu silmiş olduğu için başka korku kalmamıştır. "Dünyâ hayatında da âhirette de onlar için müjdeler vardır." (Yunus: 64)
Allah-u Teâlâ'nın veli kullarının cümlesine hürmet edip sevgi beslemelidir. Zira onlar Hakk'ın sevdiği ve muhabbet için seçtiği kullarıdır. Âyet-i kerimesinde buyurur ki:
"Biz kimi dilersek onu derece derece yükseltiriz." (En'am: 83) İşte bunlar bu derecelere yükselttiği kullardır. Dualarında Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin: "Ey Allah'ım! Bana kendi sevgini, seni sevenlerin sevgisini ve beni sana yaklaştıracak olanların sevgisini nasip eyle." (Tirmizi) buyurmaları, bu sevginin çok mühim olduğunu ifade etmektedir.
Allah-u Teâlâ bir kulu hayra yöneltirse, o hep iyileri sever. Onların gönüllerine girenler onlarla ilhak olurlar. Yusuf Aleyhisselâm'ın bir peygamber olduğu halde: "Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim yârim yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihler zümresine kat." (Yusuf: 101) diye dua ettiğini Allah-u Teâlâ Âyet-i kerimesinde haber veriyor. Gerçekten Allah'a gönülden bağlı olanların can atacakları arzu ve gaye işte bu sondur.
Âlimin veliye ihtiyacı vardır. Nitekim Musa Aleyhisselâm'ın, Hızır Aleyhisselâm'ın ilmine ihtiyacı vardı. Çünkü onun ilmi "Ledûn ilmi" idi. Fakat Hızır Aleyhisselâm Musa Aleyhisselâm'a muhtaç değildi. Muhtaç olmadığı için gizli hakikatları ona açtı ve ayrıldı.
Âlim cahil insanları, veli ise âlimleri terbiye eder.
Veliyi terbiye eden de bizzat Allah-u Teâlâ'dır. Muallimleri Allah-u Teâlâ olduğu için ilimleri kesbî değil vehbidir. Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurur: "Allah dilediğini yardımı ile destekler." (Âl-i İmran: 13) İşte bunlar Allah-u Teâlâ'nın tuttuğu, lütfü ile desteklediği kullarıdır. "Lütuf ancak Allah'ın elindedir. Onu ancak dilediği kimselere verir. Allah büyük lütuf sahibidir." (Hadid: 29)
Evliyâullah vazifelerine göre; "Kutup", "Nücebâ", "Abdâl", "Evtâd", "Gavs"... gibi isimler alırlar. Bunlar Allah'a gönülden bağlı olup, söz verenler ve hükmünü Hakk'tan bekleyenlerdir. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu gibi kimseler hakkında bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: "Allah'ın kullarından öylesi vardır ki, şöyle olacak diye yemin etse muhakkak Allah onun yeminini yerine getirir." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 1186)
Allah-u Teâlâ'nın bu has kulları her zaman için mevcuttur. Kimisi canını bu uğurda feda ederek ebedî saadete nail olmuş; kimisi de ebedî saadetin şerefine nail olmak için canını ve malını hiçe saymış, rızâ-i Bârî için gayret sarfetmektedir.
Kutub: Bütün kemâliyeti şahsında toplamış zattır. Her devirde bir tanedir.
Nücebâ: Hakk'tan gayrısına bakmayan, yaratıkların yüklerini taşıyıp sıkıntılarını gidermeye çalışan, ibadet ve tâata düşkün, cömert, sabırlı, haya sahibi, her şeylerini Hakk'a vermekten zevk duyan zatlardır.
Abdâl: Kuruntu ve hayalden uzak, itidal ve istikamet üzere olan, az uyuyup erkenden ibadet için kalkan, kemâl ve fazilet ehli zatlardır.
Evtâd: İlâhi emirlere sıkı sıkıya bağlı, geceleri uyumayıp ibadetle geçiren zatlardır.
Gavs: Kutb'u âzâmdır ve esrarlı işleri halleden ulu bir kişidir.
Bu zatlar cemiyetlere manen yön verirler, Müslümanların umumi meselelerinde de yardımcıdırlar
- Bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.
|